Önümüzdeki yıl, pek çok yüksek profilli RPG, niş projeler ve dikkat çekici indie oyunlar ile dolu. Bu oyunlardan herhangi biri, gelecek yılın en iyi oyunları listesinin zirvesinde yer alabilir. Prenses Peach’in yaklaşık 20 yıl sonra ilk solo macerasından, uzun zamandır beklenen favori oyunlarımın devamına kadar, 2024 yılında sabırsızlıkla beklediğimiz 10 oyun şunlar:

Bu yaz ilk fragmanını izlediğim Prince of Persia: The Lost Crown, serinin 2D köklerine dönüşüyle mükemmel bir yeniden ziyaret gibi görünüyordu. Sands of Time’ın yeniden yapımı gelişme aşamasında olduğu için, bu oyun, serinin klasiklerine dönüş yapacak. Erken saatlerine dayanarak, The Lost Crown zaten muhteşem bir 2D platform oyunu olma yolunda ilerliyor. Çeşitli dövüş tarzları, bolca isteğe bağlı içerik ve keşfedilmeyi bekleyen büyük bir dünya ile dolu. Eğer tam 20-25 saatlik macera, şu ana kadar oynadığım kadar iyi olursa, 2024’ün ilk Oyun Yılı ödülünü alabilir.

Yakuza: Like a Dragon, benim için 2020’de büyük bir sürpriz oldu. Yakuza’nın çılgın dünyasına ilk adımımı attım ve Ichiban Kasuga’nın sevimli karakteri sayesinde hemen kendimi içinde buldum. Devam oyunu Like a Dragon: Infinite Wealth, Kasuga’nın hikayesinin daha da ağırlaştırılmış bir versiyonunu vaat ediyor. Yakuza’nın baş kahramanı Kazama Kiryu’nun kanserle mücadelesi gibi ağır bir konuyu işleyen Infinite Wealth, dövüş sistemini koruyarak duygusal bir hikaye sunmaya hazırlanıyor. Aynı zamanda seriye özgü mizahi unsurları da es geçmiyor, Hawai macerası ile hayvanlar üzerine tam bir yaşam simülasyonu modu sunuyor.

Final Fantasy VII Remake, en sevdiğim oyunlar arasında yer alıyor. Bazıları için tartışmalı olsa da, beklenenin ötesinde bir yeniden yorumlama sunarak karakterlerin ve yaratıcılarının kaderleriyle savaşmasını muhteşem buluyorum. Final Fantasy VII Rebirth’in bu tematik odaklanmayı tam olarak sürdüreceğini düşünmesem de, Cloud’un bilinmeyen yolculuğuna devam etmek ve Square Enix’in Vincent Valentine gibi karakterlere yeni bakış açısını görmek için sabırsızlanıyorum. Eğer önceki oyunun dengesini koruyabilirse, başka bir hit olabilir.

Prenses Peach uzun zamandır kendi macerasını yaşamadı. 2005’te çıkan Super Princess Peach, karakteri başrolde sunmaya çalıştı ama oyunun “duygusal” yapısı nedeniyle eleştirildi. Princess Peach Showtime! bu zorlu dönemi telafi edebilir mi henüz bilmiyoruz, ancak Nintendo’nun tamamen yeni bir seri üzerinde çalışması her zaman heyecan verici. Şu ana kadar bildiğimiz tek şey, Peach’in farklı güçlere sahip çeşitli kostümleri olacak. Umarım bu fikir, Nintendo’nun Kirby ile elde ettiği başarıyı temel alarak Prenses’in kraliyet unvanına yakışır taze bir seri oluşturur.

Bu yılın Oyun Ödülleri’nde açıklanan oyunlar arasında, Tales of Zenzera: Zau en çok dikkatimi çekti. Bu ilgiyi büyük ölçüde, oyunun tanıtım fragmanı öncesinde Surgent Games’in kurucusu Abubakar Salim’in tutkulu konuşmasına borçluyum. Salim, babasının ölümünün ardından yaşadığı acıyı işlemek için duygusal bir oyun yaratma hedefini belirledi. Sadece bu bile ilgimi çekmeye yetti, ancak takip eden fragman, keşfedilecek birçok gücün olduğu heyecan verici ve şık bir 2D aksiyon-macera oyununu gösterdi. Kişisel ve ham bir hikaye sunma vaadi, bu oyunun cazibesini daha da artırıyor.

Animal Well, geçen yıl ilk duyurulduğundan beri radarımda. Görsel olarak dikkat çeken bu Metroidvania oyunu, oyuncuları hayvanlarla dolu karanlık, piksel bir dünyada keşfe çıkarıyor. Geçen yıl Summer Game Fest’te oynadığımda, gizemli ve atmosferik dünyasıyla hemen ilgimi çekti. En çok merak ettiğim şey, geliştirici Shared Memory’nin, oyuncuların yıllar süren ortak dedektiflik çalışmalarından sonra bile bulmasını beklemediği sırlarla dolu.

Bu ay gerçekleşen Day of the Devs etkinliğinde birçok oyun deneyimledim, ancak aklımdan çıkmayan bir oyun var: Flock. Wilmot’s Warehouse’ın yaratıcılarından gelen bu yeni oyun, tam da ilgimi çeken türden. Oyuncuların bir kuşun sırtında uçarak çeşitli eğlenceli yaratıkları sınıflandırdığı bir doğa gözlem oyunu. Üç boyutlu bir macera ile zekice bir çıkarım oyununun karışımı olan Flock, oyuncuların rengarenk bir dünyayı gözlemleyip, bağlam ipuçlarına dayanarak yaratıkları tanımlamalarını içeriyor. Bahar geldiğinde oturup rahatça oynayabileceğim tam da böyle bir deneyimi arıyordum.

2024 yılının RPG yılı olacağı artık açıkça görülüyor. Buna en güzel örnek Metaphor: ReFantazio. Persona 3, 4 ve 5’in yaratıcı ekiplerinden gelen bu yeni proje, heyecanımızı artırmaya yetiyor. Şimdiye kadar gördüğümüz oynanış fragmanları, modern Persona oyunlarını fenomen yapan stilistik dokunuşlarla dolu, geniş bir fantezi hikayesini işaret ediyor. Oyunun büyük bir kısmı henüz gizemini korurken, son fragman bacaklı bir yumurtaya karşı yapılan bir savaş gibi tuhaf görüntüler içeriyor. Daha fazlasını söylemeye gerek yok; biz bu oyuna hazırız.

Eğer Hellblade: Senua’s Sacrifice‘ı oynamadıysanız, Senua’s Saga: Hellblade 2‘nin neden bu kadar önemli olduğunu anlamayabilirsiniz. Bu aksiyon-macera oyunu, psikozla yaşayan bir karakterin ham hikayesini sunarak Xbox’ın en iyi özel oyunlarından biri. Oyuncuları tam anlamıyla zorlayan bu eser, Hellblade 2’de aynı yaklaşımı izleyip izlemeyeceği henüz belirsiz olsa da, Ninja Theory serideki özel bir şeyi elinde tuttuğunu kanıtladı. Daha sinematik bir hikaye anlatımı ve geliştirilmiş bir dövüş sistemiyle daha geniş bir kapsama sahip olacak devam oyununun, ilk oyunun psikozun altını çizerek sunduğu ham keşfi korumasını umuyorum.

Geçtiğimiz yıl, Digital Eclipse beklenmedik bir şey yaptı: interaktif belgeseli mükemmelleştirdi. Atari 50 koleksiyonu ve 2023’ün muhteşem The Making of Karateka çalışmaları, video oyunu remaster’larının ne olabileceğini yeniden tanımlayarak, eski oyunların tarihsel bağlamını koruyacak yaratıcı yöntemler buldu. Llamasoft: The Jeff Minter Story bu anlayışı bir üst seviyeye taşıyacak. Dijital belgesel, 40’tan fazla oyununu bir araya getirerek, endüstri dışı düşünmeyi pek de desteklemeyen bir sektörde yaratıcı bir sanatçının çalışmalarını araştıracak. Nadir arşiv görüntüleri ve belgesel özellikleriyle Jeff Minter’in hikayesini anlatacak olan bu proje, Digital Eclipse’in Gold Master serisinde tamamen farklı bir konsept sunuyor ve beni oldukça heyecanlandırıyor.