Aile sağlığı merkezlerinde zorunlu olarak bulunması gereken “Spirometre” ve “Peak flowmetre” isimli cihazlar solunum fonksiyonlarını değerlendirmekte kullanılıyor. Bu cihazlar farklı solunum yolu hastalıklarının tanı ve izlenmesinde önemli rol oynuyor. Spirometre, akciğer fonksiyonlarını ölçmek için kullanılırken, peakflowmeter solunum yollarındaki hava akımının en yüksek hızını ölçüyor. Cihazlar bu özellikleriyle solunum fonksiyonları hakkında önemli veriler sağlayarak, solunum yolu hastalıklarının tanısı, izlenmesi ve tedavi planlamasında kritik rol oynuyor.
ASTIM VE KOAH’IN TANI VE TEDAVİSİNDE ETKİNLER
Söz konusu hastalıklar arasında; Astım, KOAH, İntestisyel akciğer hastalıkları, solunum kaslarının zayıflığı ve nefes borusu daralması bulunuyor. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersin Akpınar, hastalığın tanı ve tedavisi ile uygulanan tedavinin yeterli olup olmadığını anlamaya yarayan bu cihazların, aile sağlığı merkezlerinde neredeyse hiç kullanılmadıklarına dikkat çekiyor. Oysa aile hekimleri için solunumun fonksiyonel değerlendirmesi akciğer hastalıklarının nüfus ve hasta grubu içinde çok fazla yer tutması nedeniyle büyük önem taşıyor.
REKLAMTÜRKİYE ULUSAL HASTALIK YÜKÜ ÇALIŞMASI NE DİYOR?
“Türkiye Ulusal Hastalık Yükü Çalışması”nda Astım ve KOAH gibi kronik akciğer hastalıklarının ölüm nedenleri arasında ilk 4’te olduğu gösteriliyor. Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) nefes yollarında mikroplarla oluşmayan, bir iltihaplanmaya bağlı oluşan ilerleyici bir akciğer hastalığıdır” diyen Prof. Dr. Ersin Akpınar devam ediyor; “KOAH’ın görülme sıklığı 40 yaş üstü yetişkinlerde yüzde 15-20’dir. Bu, toplumumuzda 40 yaş üstü her 5 kişiden birinde KOAH olduğunu göstermektedir. “Küresel Hastalık Yükü Çalışması” verilerine göre, KOAH yılda 2.9 milyon ölüme neden olmaktadır. Günümüzde tüm dünyada 3. ölüm nedeni haline gelen KOAH, tüm ölümlerin de yüzde 5.5’inden sorumludur. Türkiye’de solunum sistemi hastalıklarının en sık görülen 3. ölüm nedeni olması bu ölümlerin yüzde 61.5’ inin KOAH yüzünden gerçekleştiğinin göstergesidir.”
TANI TEDAVİ VE TAKİBİN OLMAZSA OLMAZLARI
Gelişmiş ülkelerde KOAH’lı hastaların sadece yüzde 25-40’ına tanı konabiliyorken Türkiye’de yapılan bir çalışma doktor tarafından hastaların sadece yüzde 8.4’üne tanı konulduğunu ortaya koyuyor. Hastalığın erken dönemde saptanması halinde, risk faktörlerinden kaçınmanın ve ilerleyişini durdurmanın mümkün hale gelebileceği belirtiliyor. KOAH tam olarak geri dönüşümlü olmayan, ilerleyici hava akımı kısıtlanması ile karakterize, önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık olduğu için spirometre kullanımı aile hekimleri için akciğer hastalıklarının tanısını koymada, tedavi ve takipte önemli bir ihtiyaç olarak görülüyor. KOAH’ın erken dönemde tespit edilmesinin, hastalığa bağlı gelişecek aktif yaşam kısıtlılığı ve ölüm oranlarını azaltıcı etkisi bulunduğuna dikkat çekiliyor.
REKLAMHASTALIĞA TANI KOYMADA SOLUNUM CİHAZLARININ ÖNEMİ
Bu hastalığa, basit ve ağrısız bir test olan “nefes ölçüm testi” ile kolayca tanı konabiliyor. Bu nedenle, 40 yaş üstü, sigara içmiş ya da içmekte olan ve/veya meslek icabı ya da çevresel ortam gereği tozlu ortamlarda bulunan kişilerde müzmin seyirli öksürük, balgam ve nefes darlığı yakınmalarından en az birinin bulunması halinde kişinin bir göğüs hastalıkları uzmanı tarafından görülüp ”nefes ölçüm testi” yaptırması gerekiyor. Spirometre ile tanı konulan bir diğer önemli hastalığın “Astım” olduğu belirtiliyor. İngiltere’de yapılan bir araştırma astım ölümlerinin üçte ikisinin önlenebileceğini gösteriyor.
KULLANIMIN ÖNEMİ
Erken Tanı: Spirometre ve peak flowmeter, astım, KOAH gibi kronik solunum yolu hastalıklarının erken tanısında yardımcı oluyor. Erken tanı, hastalıkların ilerlemesini önlemek ve hastaların yaşam kalitesini artırmak açısından çok önemli görülüyor.
Takip ve Yönetim: Bu cihazlar, teşhis konmuş hastaların tedaviye verdikleri yanıtı izlemek için de kullanışlı bulunuyor. Aile hekimlerinin, bu cihazları kullanarak hastaların tedaviye uyumlarını değerlendirip gerekirse tedavi planını revize edebilecekleri belirtiliyor.
Eğitim ve Bilinçlendirme: Hastalar, peakflowmeter kullanımı konusunda bilgilendirilerek sağlık durumlarını evde takip edebiliyor. Bu, konuyla ilgili farkındalık kazanmalarını sağlıyor.
PRATİKTE HİÇ KULLANILMAMALARININ NEDENLERİ
Aile sağlığı merkezlerinde spirometre ve peakflowmeter gibi cihazlar mevzuat gereği zorunlu olarak bulundurulsa da, aile hekimlerinin bu cihazları pratikte çok az kullanmalarının arkasında yatan nedenler aşağıdaki gibi sıralanıyor;
REKLAM
*Eğitim Eksikliği: Aile hekimlerinin büyük bir kısmının bu cihazların nasıl kullanılması gerektiği konusunda yeterli eğitimi almamış olabilecekleri belirtiliyor
*Zaman Kısıtlamaları: Aile sağlığı merkezlerinde hastalara ayrılan sürenin sınırlı olmasının, hekimlerin bu cihazları kullanmasını zorlaştırabileceği tahmin ediliyor.
*Alışkanlık ve Pratik Uygulamalar: Aile hekimlerinin, hastaların solunum yolu rahatsızlıkları konusunda daha ileri tetkik ve tedavi için genellikle hastane uzmanlarına yönlendirme yaptıkları düşünülüyor.
*Mevzuat Zorunluluğu: Aile sağlığı merkezlerinde mevzuat gereği bu cihazların bulundurulması zorunlu olsa da bu zorunluluk, cihazların aktif ve etkin şekilde kullanıldığı anlamına gelmiyor. Cihazların varlığına karşın bunların nasıl ve ne zaman kullanılacağına dair bilgi ve uygulama eksikliğinin, kullanımın yaygınlaşmasını önlediği düşünülüyor.
Prof. Dr. Ersin AkpınarSORUNUN ÇÖZÜMÜ İÇİN ÖNERİLER
Prof. Dr. Ersin Akpınar, “Mevzuat gereği her aile sağlığı merkezinde spirometre ve peak flowmeter bulundurulması zorunlu olsa da, kullanımının etkinliğini artırmak için aile hekimlerine yönelik eğitim programları düzenlenmeli ve cihazların kullanımının hasta sağlığı üzerindeki olumlu etkileri vurgulanmalıdır. Böylece hem cihazlar amacına uygun şekilde kullanılmış olur hem de halk sağlığı açısından önemli fayda sağlanır” diyor.
Akpınar’a göre aile hekimliği uygulamasında bu konuda mezuniyet sonrası bir eğitimin olmaması acil olarak müdahale edilmesi gereken bir durumdur. Aile hekimliği uzmanlık eğitiminin özendirilmesi, birinci basamak sağlık hizmetlerinde kaliteyi artırmak için kritik bir adımdır. Tam zamanlı, nitelikli bir uzmanlık eğitimi, aile hekimlerinin hastalıkların erken tanısı ve yönetiminde daha donanımlı hale gelmelerini sağlar. Bu da spirometre ve peakflowmeter gibi cihazların etkin kullanımını artırarak hastaların sağlıklarına kavuşmalarına katkıda bulunur. Türkiye’de aile hekimleri arasında spirometre ve peakflowmeter kullanımının yaygınlaştırılması için Sağlık Bakanlığı ve Türkiye Aile Hekimleri Uzmanlık Derneği (TAHUD) işbirliği ile kapsamlı eğitim programları düzenlenmeli, bu cihazların kullanımının önemi vurgulanmalı ve aile sağlığı merkezlerinde bu cihazların etkin bir şekilde kullanılmasını sağlamak için destekleyici önlemler alınmalıdır. Ayrıca, birinci basamak sağlık hizmetlerinde bu tür cihazların kullanımını teşvik edecek politika ve stratejiler geliştirilmesi gerekmektedir.
Haber Kaynak : HABERTURK.COM
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”
GÜNDEM
16 Ekim 2024SPOR
16 Ekim 2024GÜNDEM
16 Ekim 2024SPOR
16 Ekim 2024SPOR
16 Ekim 2024GÜNDEM
16 Ekim 2024GÜNDEM
16 Ekim 2024