Avukat Ceren Sümer Cilli: “Evlilik Birlikteliği Ekonomik Dayanışmadır”
Adana – Aile hukuku uzmanı Avukat Ceren Sümer Cilli, boşanma davalarında sıkça gündeme gelen mal paylaşımı konusuna ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Cilli, evlilik birliğinin yalnızca duygusal değil, aynı zamanda ekonomik bir dayanışma üzerine kurulu olduğunu belirtti.
“Bir eş çalışmasa bile, ev işlerini üstlenmesiyle diğer eşin gelir elde etmesine dolaylı katkı sağlar. Bu nedenle, boşanma sonrasında edinilmiş mallar her iki tarafın da ortak emeği sayılır.” diyen Cilli, Türk Medeni Kanunu’nda yer alan edinilmiş mallara katılma rejimi ilkesinin, aile içindeki görünmeyen emeği de koruma altına aldığını ifade etti.
Cilli, bu konunun sadece hukuki değil, aynı zamanda sosyal bir adalet meselesi olduğuna dikkat çekerek, “Adalet, yalnızca kağıt üzerinde değil, yaşamın içinde de tesis edilmelidir. Evlilik süresince bir tarafın gelir elde etmesi, diğerinin emeğiyle mümkün oluyorsa, boşanma sonrası paylaşımda bu emek mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır.” dedi.
Avukat Ceren Sümer Cilli, özellikle kadınların evlilik süresince ev içi sorumluluklar nedeniyle iş hayatına katılamadığını, ancak bunun ekonomik ortaklık bakımından bir hak kaybına yol açmaması gerektiğini vurguladı. “Evlilik, iki kişinin karşılıklı güven ve dayanışma üzerine kurduğu bir ortaklıktır. Bu ortaklık sona erdiğinde, her iki taraf da bu sürecin ekonomik sonuçlarına eşit şekilde katlanır.” açıklamasında bulundu.
Son olarak Cilli, mal paylaşımı davalarında doğru belge ve delil sunumunun, tarafların haklarının korunması açısından büyük önem taşıdığını belirtti. “Her dava kendi içinde özel koşullar barındırır. Bu nedenle profesyonel bir hukuki destek almak, hem hak kayıplarını önler hem de sürecin adil şekilde sonuçlanmasını sağlar.” dedi.
Adana Boşanma Avukatı Ceren Sümer Cilli, açıklamalarında evlilik kurumunun yalnızca duygusal bir birliktelik değil, aynı zamanda ekonomik bir ortaklık olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
“Eşlerden biri çalışmasa bile, evdeki düzenin, çocukların bakımının, hatta diğer eşin kariyerinde ilerlemesinin arkasında bu görünmeyen emek vardır. Bu nedenle, boşanma sonrasında yapılacak mal paylaşımı sadece maddi kazançların değil, emeğin de paylaştırılması anlamına gelir.”
Cilli, toplumda hâlâ sıkça rastlanan yanlış inanışlara da değindi. “Bazı kişiler evlilik süresince alınan malların yalnızca kimin üzerine kayıtlıysa onun sayılacağını sanıyor. Oysa Türk Medeni Kanunu’nun 219. ve 236. maddeleri, evlilik süresince edinilen malların ‘ortak mülkiyet’ kabul edildiğini açıkça ortaya koyuyor.” diyerek, bu konudaki yasal düzenlemelere dikkat çekti.
Avukat Ceren Sümer Cilli, adaletin sağlanabilmesi için mahkemelerin yalnızca belgelerle değil, tarafların evlilik süresindeki yaşam tarzı ve katkılarını da dikkate aldığını belirtti:
“Bir tarafın geliri yüksek olabilir ama diğer tarafın evdeki emeği, çocukların yetiştirilmesi, evin idaresi gibi unsurlar da bu ortaklığın temelini oluşturur. Bu nedenle hâkim, dosyayı incelerken her iki tarafın da evlilik süresince üstlendiği sorumlulukları değerlendirir.”
Son olarak Cilli, mal paylaşımı davalarında adaletin yalnızca yargı kararlarıyla değil, toplumsal bilinçle de güçleneceğini ifade etti:
“Evlilik bir ortaklıktır, boşanma da bu ortaklığın hakkaniyetli bir şekilde sona erdirilmesidir. Kadının ya da erkeğin emeği, evin içinde ya da dışında fark etmeksizin eşit değere sahiptir. Gerçek adalet, insanların bu eşitliği içselleştirmesiyle mümkündür.”
https://www.cerensumer.av.tr/
GÜNDEM
11 Kasım 2025SPOR
11 Kasım 2025GÜNDEM
11 Kasım 2025SPOR
11 Kasım 2025SPOR
11 Kasım 2025GÜNDEM
11 Kasım 2025GÜNDEM
11 Kasım 2025